Zayıf hava kalitesi, boğucu ve toksik gazlar sebebiyle meydana gelen tehlikeler, kapalı alanlarda karşılaşılan en yaygın ve ölümcül tehlikelerden bazılarıdır.
Kapalı alan regülasyonları, atmosferik bir tehlikeyi "işçileri ölüm, felç, kendi kendine kurtulma yeteneğinin azalması, yaralanma veya akut hastalık riskine maruz bırakabilecek bir ortam" olarak tanımlar. Kapalı alanlardaki gaz kaçağı tehlikelerini yaratacak yaygın nedenler şunlardır:
1) Toksik gazlar
2) Oksijen eksikliği
3) Alt patlayıcı sınırlarının (% LEL) %10'undan fazlasına sahip olan yanıcı gazlar, buharlar, sisler
4) Alt patlayıcı sınırlarına ulaşan veya aşan hava içindeki yanıcı tozlar
Toksik Gazlar
Kapalı alanlarda en yaygın bulunan toksik gazlar; Uçucu Organik Bileşikler (ppm VOC), karbon monoksit (ppm CO) ve azot dioksittir (ppm NO2). Bunlar genellikle boya ve gaz veya dizel jeneratör gibi işlemlerin yan ürünleridir. Aşırı miktarda bulunduğunda çalışanlar; baş ağrısı, kafa karışıklığı ve bayılma gibi akut sorunlarla karşılaşabilirler. Daha düşük seviyelerdeki gazlarla çalışanlar bile, uzun vadeli sağlık sorunları yaşayabilirler.
Oksijen
Boğucu ve bu nedenle "yetersiz" bir atmosfer, OSHA'ya göre, %19.5'ten az oksijen içeren bir atmosferdir. Ortamdaki normal oksijen hacmi %20.9'dur. Alarm seviyeleri %19.5 için oksijen eksikliği, %23.5 için oksijen zenginleşmesi ve yanıcı gazlar için %10 LEL şeklindedir.
Oksijen seviyesinin düşmesi; kaynak, kesme veya lehimleme gibi açık alevli işlemlerin sonucu veya bataklık alanlarında, lağım sistemlerinde veya depo alanlarında bulunan doğal bileşenlere bağlı olabilir. Kömür gibi bazı malzemeler, oksijeni emebilir veya kimyasal reaksiyonlarında tüketebilir (paslanma gibi). Bazı durumlarda ise azot, helyum veya karbon dioksit gibi gazlar, iş tamamlanmadan önce bir ortamı boşaltmak için bilinçli olarak kullanılmış ve böylece oksijeni süpürmüş olabilir.
Yanıcı Gazlar
Kapalı alanda birikmiş yanıcı gazlar, çok tehlikeli durumlara yol açabilir. Metan gibi yanıcı bir gazın, küçük bir kapalı alanda birikmesi uzun sürmez. Ortamda bir de uygun seviyede oksijen varsa patlama için gereken tek şey kıvılcımdır. Bu nedenle, kapalı bir alana girmeden önce oksijen ve yanıcı gaz seviyelerinin normal olduğundan emin olunmalıdır.
Kapalı Alanlarda Hangi Gazlar İzlenmelidir?
Hangi gazları izleyeceğinize dair sorumluluk genellikle bir İSG uzmanına aittir. Gazlar genellikle, OSHA tarafından önerildiği gibi aşağıdaki sırayla izlenir:
- Oksijen: Uygun seviyelerin mevcut olduğundan ve başka bir gazın oksijeni süpürmediğinden emin olmak için
- Yanıcı gazlar: Bu gazların bulunmadığından emin olmak için
- Toksik gazlar: Bu gazların OSHA'nın izin verilen maruziyet sınırlarının altında olduğundan emin olmak için
Sonuçlar, güvenli giriş için belirlenen seviyelerin altında kaydedilmelidir.
Kapalı Alanlarda Hangi Gaz Dedektörleri Kullanılmalıdır?
Piyasada birçok dört gazlı kapalı alan dedektörü bulunmaktadır ve genellikle sadece dört gaz sensörü kombinasyonu ile donatılmıştır. Ancak güvenlik değerlendirmesi aracılığıyla ek gaz tehlikeleri tanımlanabilir. Bu durumlarda, uygun sensörlerle donatılmış 5 veya 6 gazölçer dedektör en iyi çözümdür.
Dört Gazölçer mi Yoksa Beş ve Üzeri Gazölçer Dedektör mü Seçilmelidir?
Uygulamayı bilmek, doğru türde dedektörü seçmek için ilk adımdır. Bu karar, maliyetlerden tasarruf etmeye yardımcı olurken, aynı zamanda işinizi daha verimli hale getirebilir.
İki ana türde gaz dedektörü bulunmaktadır.
4 gazölçer dedektörler, çoğu kapalı alan uygulaması için harika çözümdür. Genellikle en düşük başlangıç maliyetine sahiptirler ve piyasadaki diğer kapalı alan dedektörlerinden daha küçük ve hafiftirler. Ancak sonradan 5. sensör çoğunlukla eklenemez.
5 ve üzeri gaz dedektörleri çok daha esnek olup, kullanıldığı anda ve gelecekte bir dizi uygulamayı karşılamak üzere yapılandırılabilir. Ancak 4 gazölçer dedektörlere göre, 5 ve üzeri gazölçerler genellikle daha yüksek bir başlangıç fiyatına sahiptir ve daha büyük ve ağırdır.
Hangi çözümü seçerseniz seçin, uygun fiyatlı olan her zaman daha iyi olmayabilir. Karar verirken bakım maliyetleri de göz önüne alınmalıdır. Gaz dedektörü tamir edilebilir mi, uygulama için yeterince sağlam mı, servis parçalarının maliyeti nedir gibi konular da dikkate alınmalıdır.
Örnekleme Prosedürleri için Genel Yönergeler
Uygulamaya ve ihtiyaç duyulan kapalı alan giriş ön kontrol türüne bağlı olarak, işi bitirmenin birçok yöntemi olabilir.
İzlemeden önce cihazın çalışır ve filtrelerin iyi durumda olduğundan, kirli olmadığından, sağlam ve kullanıma hazır olduğundan emin olunmalıdır. Herhangi bir tıkanma olmadan iyi bir numune alma yoluna sahip olduğunuzdan emin olmak için prob kontrol edilmelidir. Probun ve pompanın ucuna takılan hortumun iyi durumda olduğundan emin olunmalıdır.
Ekipmanın doğruluğunu sağlamak için hava izleme ekipmanını kalibre etme konusunda OSHA, üreticinin talimatlarını takip etmeyi önermektedir.
OSHA, "Kapalı bir alanın atmosferi, mevcut veya ortaya çıkabilecek herhangi bir tehlikeli atmosferi belirlemek ve değerlendirmek için yeterli hassasiyet ve özelliğe sahip ekipman kullanılarak analiz edilmelidir", diyor. "Bu verilerin değerlendirilmesi, yorumlanması ve giriş prosedürünün geliştirilmesi, tüm ciddi tehlikelerin değerlendirilmesine dayalı, teknik olarak nitelikli bir profesyonel tarafından yapılmalı veya gözden geçirilmelidir.
Gazların tabakalaşması da hesaba katmanız gereken bir faktördür. Gazlar, normal atmosfere göre farklı ağırlıklara sahiptir ve kapalı bir alanın üstünde, ortasında veya altında bulunabilirler. Bu nedenle, gazların ve buharların farklı konsantrasyonlarını belirlemek için sınırlı alanın üstünden, ortasından ve altından hava örnekleri almak önemlidir. OSHA, çalışanın etrafındaki alanın, yani hareket yönünde ve diğer tarafta yaklaşık 1,5 metrelik alanın test edilmesini önerir.
Minimum tepki süresi, dedektörün bir örneği çekmesi ve sensörün gazlara tepki vermesi için gereken sürede önemlidir. Pompalı dedektörler, farklı akışlarda hava çeker, ancak numuneyi dedektöre ulaştırmak için genellikle borunun her 30 cm'sinin başına 2-3 saniyeyi hesaba katmak gerekecektir. Sensörün tepki süresine bağlı olarak, gaz stabilizasyon zamanı için ek 15-20 saniye eklemelisiniz.
İzleme bittiğinde, giriş izni tamamlanmalıdır. Ancak çalışma sırasında kapalı alandaki koşullar sürekli olarak izlenmelidir. Kapalı bir alanın koşulları, yapılan iş veya beklenmedik gaz kaçakları gibi diğer potansiyel tehlikeler nedeniyle hızla değişebilir.
Unutmayın ki her kapalı alanın kendi zorlukları, tehlikeleri ve riskleri vardır. Bu sebeple herhangi bir işe başlanmadan önce uygun gaz dedektörü ile ortam değerlendirilmelidir.
Orijinal Metin
Honeywell GasAlertMax XT II Pompalı Tip Portatif Gaz Dedektörü için TIKLAYINIZ!
Honeywell BW™ Ultra Pompalı Tip Portatif Gaz Dedektörü için TIKLAYINIZ!
Honeywell MultiRAE Pompalı Tip Portatif Gaz Dedektörü için TIKLAYINIZ!
Honeywell MultiRAE Pro Pompalı Tip Portatif Gaz Dedektörü için TIKLAYINIZ!
Honeywell MultiRAE Lite Pompalı Tip Portatif Gaz Dedektörü için TIKLAYINIZ!
Kapalı Alanlarda Gaz Tehlikeleri ve Gaz Dedektörleri Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Gaz Dedektörlerinin Bakımı Nasıl Yapılır?
Gaz dedektörlerinin düzenli bakımı önemlidir çünkü gaz dedektörlerinin doğru çalışmalarını sağlar. Bakım genellikle; filtrelerin temizlenmesini, sensörlerin kalibrasyonunun yapılmasını ve dedektörün genel durumunun kontrol edilmesini içerir. Ayrıca, üreticinin talimatlarına uygun şekilde düzenli olarak, 6 ayda bir kalibrasyon yaptırılması da önemlidir.
Hangi Durumlarda Kapalı Alan Güvenli Olarak Kabul Edilir?
Bir kapalı alanın güvenli olarak kabul edilmesi için atmosferin oksijen seviyesinin normal olması, toksik gazların ve yanıcı gazların izin verilen sınırların altında olması ve genel olarak işçilerin güvenliğini riske atabilecek herhangi bir tehlikenin olmaması gerekir. Örneğin, gaz dedektörleri tarafından izlenen atmosferik koşullar, bir kapalı alanın güvenliğini belirlemede önemli rol oynar.
Kapalı Alanlarda Hangi Gazlar Tehlike Oluşturabilir?
Kapalı alanlarda karşılaşılan tehlikeli gazlar arasında toksik gazlar, oksijen eksikliği ve yanıcı gazlar bulunur. Toksik gazlar, genellikle boya ve gaz jeneratörlerinin yan ürünleri olan uçucu organik bileşikler, karbon monoksit ve azot dioksit içerebilir. Oksijen eksikliği, açık alevli işlemlerin sonucu veya doğal bileşenlerin tüketilmesi gibi faktörlerden kaynaklanabilir. Yanıcı gazlar, kapalı alanda birikmiş metan gibi gazlar patlama riski oluşturabilir.
Set Teknik Emniyet ve Çevre Teknolojileri A.Ş. olarak; Gaz Algılama Sistemleri, Proses Gaz Analiz Sistemleri, Sürekli Emisyon Ölçüm Sistemleri, Endüstriyel İş Güvenliği Ekipmanları ve Yanma Teknolojileri konularında, 2004 yılından bu yana her geçen gün geliştirerek bugüne taşıdığımız satış ve teknik destek tecrübemiz ve tamamı Türkiye ve Avrupa normlarına uyumlu ürünlerimiz ile mühendislik çözümleri sunmaktayız.
Paylaş: